Follow Us @soratemplates

3 Nisan 2018 Salı

Hızlı Kilo ve Sağlıklı Kilo Vermek

Nisan 03, 2018 0 Comments
KETOJENİK DİYET Ketojenik Diyet Nedir? Ketojenik diyet çok düşük karbonhidrat, orta miktarda protein ve yüksek yağ alınan bir diyet sistemidir. Amacı vücudun enerji sistemini değiştirmektir. Bu diyet sisteminde vücudu “ketosise” sokarak vücudun enerji olarak yağ moleküllerini kullanmasını sağlarız. Bu yüzden yağ yakımı için oldukça işe yarar bir diyet sistemidir. Tabi bununla beraber bazı yan etkileri de olabilir. Ketojenik diyet, low-carb ve Atkins diyeti gibi düşük karbonhidrat alınan diyetlere benzer. Bu diyetlerde eninde sonunda ketosise ulaşmamıza sebep olur. Fakat ketojenik diyetin bu diyetlerden farkı proteini de kısıtlamasıdır. Çünkü fazla proteininde kan şekerini yükseltebilir. Peki bu ketosis nedir? Ketosis Nedir? Vücudumuz normalde ana enerji kaynağı olarak glikozu kullanır. Karbonhidrat kaynaklarından glikoz alırız. Mesela patatesteki nişasta glikozdan oluşur. Glikoz molekülleri glikojen olarak kaslarımız ve karaciğerimizde depolanır. Bu depolanan glikojen yıkılarak glikozlara çevrilir. Bu glikozlarda enerji olarak kullanılır. Vücudumuza aldığımız karbonhidratı kısıtlarsak belli bir süre sonra bu depolar tükenir. Bu depolar tükendikten ve vücudun kullanacağı glikoz kalmadıktan sonra vücut hayatta kalmak için başka bir enerji kaynağına ihtiyaç duyar. Vücut ketosise girer ve enerji için kullanılmak üzere ketonları üretir. Karaciğer yağ moleküllerinden ketonları üretir. Ketonlar vücuda ve beyne enerji sağlarlar. Beyin yağ moleküllerini direk kullanamaz. Ketonları yada glikozu kullanabilir. Ketojenik Diyetin Faydaları Nelerdir? Epilepsi Ketojenik diyet tıbbi amaçlarla bulunmuş bir diyettir. Epilepsi hastalarında aç bırakma yani oruç yaygın olarak kullanılıyordu. Aç kaldığımızda da vücudumuz ketosise girer. Fakat oruç tedavi amaçlı uzun süreli bir çözüm olarak kullanılamadığı için aynı faydaları hastayı aç bırakmadan sağlayan ketojenik diyet kullanılmaya başlandı. Yağ Yakımı Tabi ki ketojenik diyetin günümüzdeki popülerliği yağ yakımın da oldukça işe yaramasından geliyor. Diyetisyenler tarafından da yağ yakımı için uzun süreli önerilmese de kullanılıyor ve iyi sonuçlar alınıyor. Tip-2 Diyabet Aynı zamanda ketojenik diyette karbonhidrat alımı çok az olduğu için kan şekeri seviyelerini düşürür ve yüksek insülin seviyelerini engeller. Dolayısıyla tip-2 diyabet hastalarında da kullanılabilir. Stabil Enerji Akışı Ketosise girene kadar yorgunluk ve bitkinlik yaşayabilirsiniz. Fakat ketosise girdikten sonra u durum değişir. Ketonlardan daha düzenli bir enerji akışı sağlandığı için kan şekerindeki dalgalanmalardan dolayı oluşan ani yorgunluklar oluşmaz. Dolayısıyla sabahları uyanmak dahi daha kolay olabilir. Odak problemleri yaşıyorsanız veya işiniz zihinsel odağınızı yüksek tutmanızı gerektiriyorsa ketojenik diyet işinize yarayabilir Ketojenik Diyetin Zararları Nelerdir? Bir diyet sistemini direk kötülemekten kaçınsak ta olası durumları belirtmeliyiz. Bu durumların başınıza gelip gelmeyeceğini kimse kanıtlayamaz. Her zaman temkinli olmalıyız. • Sıvı-elektrolit dengesine zarar verebilir. Ketonların yan etkisi olarak vücutta aceton birikimi olur. Buda fazla idrarla sıvı ve elektrolit kaybına yol açabilir. • Kabızlık problemleri oluşturabilir. Karbonhidrat kaynakları olmadan yeterli lif almak zor olabilir. • Böbreklerden ürik asit atımı azalabilir. Yetersiz sıvı alımı ile beraber bu çeşitli tıbbi problemlere yol açabilir. Kimler Uygulayabilir? Çocuklara ve gelişme sürecinde olan gençlere kullanımına ihtiyaç duyacakları tıbbi bir sıkıntıları yoksa ketojenik diyet önerilmez. Gerekli mikro besinleri(vitamin ve mineraller) almak zor olacağı için gelişim çağında sıkıntılar yaratabilir. Bunun dışında yetişkin bireylerde yağ yakmak isteyenler kullanabilir. Tip-2 diyabet hastaları kullanabilirler. Doktorları ve diyetisyenleri kontrolünde epilepsi hastası olan çocuklarda bu diyeti kullanabilirler. Nasıl Uygulamalıyız? Ketojenik diyet sistemi sadece bir sistemdir. Bizim yine ana beslenme parametrelerine uymamız gerekiyor. Yani kilo vermek istiyorsak yaktığımızdan az kalori almalıyız. Aynı şekilde kilo almak istiyorsak yaktığımızdan çok kalori almalıyız. Protein ne kadar sınırlansa da kas geliştirmek veya korumak istiyorsak ihtiyacımız olan proteini almalıyız. “İhtiyacınız olan kalori ve protein ihtiyacını öğrenmek için beslenme rehberi ve protein rehberini inceleyebilirsiniz.” Bunun yanında ketojenik diyete yönelik bir makro besin ayarlaması önemli. Ketosise girmeniz için gerekn makro besin yüzdeleriniz: • %10 veya daha az karbonhidrat (ne kadar az o kadar iyi) • %15-25 protein (protein yüzde 25 i geçmeyecek.) • %60-70 yağ Bu makro besin yüzdeleri için örnek vermek gerekirse, 2750 kalori ihtiyacı olan birisi yağ yakmak için bu diyeti kullanıyorsa 2500 kalori ile 250 kalorilik bir açık oluşturabilir. 2500 kaloriyide makro besinlere bölersek: 2500 kalori • %5 karbonhidrat: 30g • %25 protein: 155g • %70 yağ: 195g Yüzde 10 karbonhidrat kısmı değişkenlik gösterebilir. Ketosise girmek için ideal olarak 50 gramın üstünde karbonhidrat tüketmemelisiniz. Bunun için gerekirse karbonhidrat yüzdesi düşebilir. “Makro besinlerin kaç kalori olduğunu ve nasıl hesaplama yapacağınızı öğrenmek için beslenme rehberini ziyaret edebilirsiniz.” Hangi Besinleri Tüketebiliriz? Ketosise girmek için günde 50 gramdan düşük bir karbonhidrat alımımız olmalı. Bunun içinde karbonhidrat kaynaklı besinlerden uzak durmalıyız. Buda pirinçten, patatesten, yulaftan, ekmekten ve bunlar gibi karbonhidrat kaynağı olan besinlerden uzak durmamız anlamına geliyor. Protein kaynakları olarak yağ alımımızı da kolaylaştırmak için yağlı et kaynakları tüketilebilir. Proteini de fazla almadığımızdan emin olmalıyız. Yağ kaynakları için tereyağı, et yağları, süt yağlarıda tüketilebilir. Bunun yanında alınan yağın çoğunluğunun zeytinyağı, karbonhidrat oranı düşük kuruyemiş kaynakları(badem, fındık, fıstık gibi) ve hindistan cevizi yağından olmasını öneririm. Hindistan cevizi yağı MCT(medium-chain triglycerids) içerir. Bu yağ asitleri karaciğere daha hızlı taşınır. Buda keton oluşumuna fayda sağlayacaktır. İmkanınız varsa hindistan cevizi yağı tüketmenizi öneririm. Nelere Dikkat Etmeliyiz? Yukarıda anlattıklarımın yanında dikkat etmemiz gereken bazı hususlar daha var. Lif Alımı Yeşil sebze alımımızı arttırmalıyız. Yeşil yapraklı sebzeler bitki çeperlidir ve biz bunları tamamen sindiremeyiz. Dolayısıyla kalori ve karbonhidrat oranları çok düşüktür. Ketojenik diyete bir engel değiller. Tam tersi kesinlikle tüketmeliyiz. Karbonhidrat alımımızın çok düşük olması lif alımımızı da azaltacaktır. Buda sindirim ve boşaltım problemleri yaşamamıza sebep olabilir. Yeşil sebzeler lif yönünden zenginlerdir. Tüketimimizi arttırarak bu probleme engel olabiliriz. Vitamin ve Mineral Alımı Ketojenik diyette karbonhidratı kısıtlamak için meyve alımını dahi kısıtladığımız için vitamin ve mineral gereksinimlerimize ulaşmakta sıkıntı yaşayabiliriz. Bu durumda yine yeşil sebzelerden faydalanabileceğimiz gibi bir multivitamin-mineral takviyesi kullanılmasını öneririm. Genelde diyetisyenlerde bu diyeti danışanlarına yazarken besin takviyeleri eklerler. Multivitamin-mineral bunun en basit örneği iken düzenli olarak kan tahlili yapılması ve eksikliklere göre takviyelerin kullanılması en mantıklı yol olacaktır. Sıvı ve Tuz Alımı Ürik asit atımının azalmasından ötürü ürik asit taşı oluşumunu engellemek ve idrarın artmasından ötürü de sıvı-elektrolit kaybını önlemek için sıvı alımına önem gösterilmeli. Gerekirse günlük olarak takip edilmeli. Kas kasılmalarında sıkıntı yaşamamak içinde tuz alımını arttırmak gerekebilir. Hangi Spor Dallarında Kullanılabilir? Birçok sporcu, birçok spor dalında ketojenik diyeti kullanıyor. Fakat performansımız için bazı spor dallarında bu sistem optimal sonuç vermeyebilir. Özellikle kısa mesafe koşu, powerlifting, halter gibi anaerobik kapasiteye dayanan sporlarda optimal olmayabilir. Çünkü bu sporlarda ani kuvvet iletimi için glikojen kaynakları kullanılır. Dolayısıyla ketonlar bu noktada glikoz ile aynı görevi etkili olarak göremeyebilir. Fakat maraton, uzun mesafe bisiklet gibi aerobik kapasiteye dayanan sporlarda daha stabil ve uzun süren bir enerji salınımı sağlayacağı için tercih edilebilir. Farklı Ketojenik Diyet Modifikasyonları Ketojenik diyeti modifiye edip kullanan bazı sporcular vardır. Özellikle vücut geliştiriciler 7-10 günde bir yüksek karbonhidrat günü ekleyerek bu sistemi kullanıyorlar. Yüksek karbonhidrat günü glikojen depolarını yeniden doldurmalarına ve leptin seviyelerini yükselterek metabolizma ve performanslarını yüksek tutmalarını sağlıyor. Bu ve bunun gibi sistemler tabi ki uygulanabilir. Fakat bu modifikasyonlarda yeterli keton üretiminin oluşmama ihtimali vardır. Dolayısıyla ketojenik diyetin sağladığı faydalardan tamamen yararlanılamayabilir. Supplement Kullanımı Vitamin ve mineral alımında bahsettiğim gibi multivitamin-mineral kullanılabilir. Kafein hapıda kullanılabilir. Karbonhidrat alımı çok az olduğu için ağırlık antrenmanlarda pump olmak çok zor olacaktır. Bunu önemseyen sporcular arjinin ve/veya pre workout kullanabilirler. Günlük protein alımına dikkat edildiği sürece de bcaa, glutamin, aminoasit alımında bir sakınca yoktur. REFERANS ALINAN ARAŞTIRMALAR https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2716748/ https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3945587/ https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC524027/

22 Şubat 2018 Perşembe

11. Sınıflar Sınava Hazırlanmaya Nasıl Başlamalı?

Şubat 22, 2018 0 Comments

11. Sınıflar Sınava Hazırlanmaya Nasıl Başlamalı?

Herkese merhaba!
“YGS mi yoksa LYS mi çalışmalıyım?”, “ Hangi dersten çalışmaya başlamalıyım?” veya “Yaz tatilinde çalışırken nasıl bir yol izlemeliyim?”
Bu sorular size de mi tanıdık geldi?
Eğer bu soruları çok sık sormaya başladıysanız, bilin ki siz de artık sınav sürecinin bir parçası olmuşsunuz. Bu zorlu süreçte size yardımcı olmak için bizler, bugünkü yazımızda sınava nasıl hazırlanmanız gerektiği hakkında önerilerde bulunup, kendi deneyimlerimizi aktaracağız.
Herkesin bildiği gibi üniversiteye giriş sınavlarına hazırlık süreci oldukça uzun ve zorlu bir maraton. Sayısal, eşit ağırlık, sözel veya dil; alan fark etmeksizin, birçok konuyu içinde barındıran üniversiteye giriş sınavı; çok çalışmak kadar düzenli ve doğru zamanlanmış çalışmayı gerektiren bir sınavdır. Sınava yönelik hazırlığın 12. sınıfa sığdırılmaya çalışılması doğru bir taktik olmadığı gibi bize, kendimizi eksik gördüğümüz konuların ve derslerin üzerine daha fazla eğilmemiz için zaman yaratmakta pek çok sıkıntı çıkaracaktır. Dört yıllık lise müfredatının üstesinden yalnızca 12. sınıfta çalışılarak gelinmesi gerçekçi değildir. Tüm bunları göz önüne aldığımızda sınav hazırlığının daha erken bir dönemde başlamasının sonuçlara olumlu etki edeceğine hemfikir olabiliriz.
Sınava erken çalışmaya başlamak isteyen yeni adaylar, çalışmalarına önceki yılların konularını tekrar ederek başlayabilirler. Bahar ve yaz aylarını ağırlıklı olarak YGS çalışmaya ayırmak, daha sonraki aylarda LYS konularına odaklanmaya yardımcı olacaktır. Bilhassa eşit ağırlık öğrencilerinin, içinde bulunduğumuz zaman diliminden başlayarak yaz sonuna kadar, çalışmalarını genel olarak YGS’yi esas alarak sürdürmeleri, LYS hazırlığını matematik ve geometri için önceki yılların tekrarı seviyesinde bırakmaları; 12. sınıftaki çalışmalarını planlamalarına yardımcı olur. LYS’nin bir bilgi sınavı olduğu ve konularının yoğun tekrar gerektirdiği göz önüne alındığında, yaz döneminde çalışılan LYS konularının unutulabileceği gerçeğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
Matematik ve geometri dersleri için yaz aylarında 9, 10 ve 11 konularının tekrarı; 12. sınıf süresince, eksikliğimizi gördüğümüz konulara eğilmemizi ve böylece LYS’de önemli yer tutan limit, türev ve integral konuları ile bağlantılı olabilecek eski konularda daha iyi performans göstermemizi kolaylaştıracaktır. Limit, türev ve integral gibi yoğun çalışma gerektiren 12. sınıf konularının yazın çalışılması gerekli tekrar yapılmazsa konuların unutulmasına yol açabilir. Bu nedenle 12. sınıf matematik ve geometri konularından ziyade bu konulara temel oluşturan eski konuların -örneğin fonksiyonlar, trigonometri ve analitik geometri- üzerinden geçilmesi daha faydalı olur.
Yaz döneminde, YGS’nin yanında LYS’de de yer alan dil ve anlatım dersine çalışılması, konu bilgisinin yanında eser-yazar ezber zinciri gerektiren Türk dili ve edebiyatı dersine çalışabilmek için daha fazla zaman yaratacaktır. Dil bilgisi konuları, yaz döneminde çalışıldıktan sonra 12. sınıf boyunca düzenli tekrar edilerek bu konulara hakim olunabilir. Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatı konularının devamı niteliğinde olan Cumhuriyet Edebiyatı, 11. sınıf edebiyat konularının etraflıca öğrenilmesinden sonra çalışılmalıdır. Yazın ikinci yarısında Cumhuriyet Edebiyatı özelliklerini çalışmaya ve bu dönemin eserlerini ve yazarlarını ezberlemeye başlamanın; öğrencilere, LYS edebiyat konularını YGS’den sonraki kısa zamana sıkıştırarak çalışmaktan daha yararlı olacağı kesindir. Böylece Cumhuriyet Edebiyatı’nı ezberlemek ve tekrar etmek için zaman yaratılmış olur.
Sayısalcı arkadaşlarımızın ise başka bir yol izlemeleri sınav sürecini en iyi şekilde atlatmalarına yardımcı olacaktır. YGS’nin daha yakın bir tarihte olmasından ötürü birçok rehber öğretmeniniz YGS çalışmanızı önermiştir size. Fakat bizim önerimiz; şu andan itibaren en azından yaz tatilinin ortasına kadar, YGS konularına verdiğiniz ölçüde LYS konularına da önem vermenizdir çünkü YGS sonrasındaki sürede, geri kalan tüm LYS konularının üstesinden gelmeniz mümkün değil. Bu nedenle bir yandan LYS konularını da aradan çıkarmalısınız. Ayrıca sizin tek sınavınızın YGS olmadığını bilakis LYS’nin yerleştirmede daha büyük bir etkiye sahip olduğunu aklınızdan çıkarmadan yavaş yavaş da olsa LYS konularına da çalışmanız size yardımcı olacaktır.
İlk olarak 11. sınıftaki LYS konularına çalışmanın, sizin için daha iyi olacağını söyleyebiliriz. Bu konuları bu yıl görmüş olmanız onları daha rahat oturtmanızı sağlayacaktır. Ayrıca bu çalışma sizin için bir tekrar niteliğinde olacak ve konuları pekiştirip kalıcı olarak öğrenmenize yardım olacaktır. Bu süreçte özellikle 11. sınıfın fizik, kimya ve biyoloji konularını öğrenmeniz; sizi 12. sınıfta önemli ölçüde rahatlatacaktır. Ancak bu süreçte YGS konularına da çalışmayı ihmal etmeyiniz.
İkisini bir arada götürmeniz sizi biraz zorlasa da seneye sizi büyük bir yükten kurtaracağını aklınızdan çıkarmayın. 11. sınıf konularını tekrar ettikten sonra, yazın ortasından itibaren YGS konularına ağırlık verebilirsiniz. Okul başlayana kadar konuların çoğunu halletmeye çalışın. Bu sayede 12. sınıfın başından itibaren denemelerle kendinizi geliştirmeye başlayabilirsiniz.
Yaz boyunca, tüm konuları bitirmeseniz bile ara sıra YGS denemeleri çözmeniz size çok büyük katkı sağlayabilir çünkü YGS öğrencilerin hızını ölçen bir sınav olduğu için ara sıra deneme çözmek, sınav atmosferine alışmanız için yararlıdır. Ocak ayına kadar YGS ile beraber 10. sınıf konularını da çalışabilirsiniz. LYS konuları hakkında biraz olsun fikrinizin olması; onları YGS’den sonra çalışırken daha rahat anlamanızı sağlayacaktır. Ocak ayının ortasına kadar YGS’de herhangi bir konu eksiğinizin olmamasına özen göstermelisiniz. Eksik konunuz varsa çabucak halletmeniz önemli. Bu süreçten sonra sadece deneme çözmeye ağırlık vermelisiniz. Ne kadar deneme çözerseniz o kadar kolay bir şekilde sınav stratejilerinizi oluşturabilirsiniz.

Kunduz nedir?

Kunduz, öğrencilere çözemedikleri sorularda eğitmen desteği sunan bir mobil platform. Kunduz eğitmen ağı geçtiğimiz senelerde ilk 1000'e girmiş eğitmenlerden oluşmaktadır. Bu yoğun haftada çözemediği soruları biriken herkes Kunduz’u Google Play’den ve Apple App Store’dan indirebilir.

7 Şubat 2018 Çarşamba

Dalgalı Saçlar İçin Hızlı ve Kolay Saç Modelleri

Şubat 07, 2018 0 Comments

Dalgalı saçların için seçtiğimiz hızlı ve kolay saç modellerine göz atmaya var mısın?

Dalgalı saçların için hem kolay, hem de şık saç modelleri mi arıyordun? O zaman doğru yerdesin! Saçların dalgalı olduğu için hemen hemen her saç modeli sana çok yakışacaktır çünkü saçların doğal bir hacime sahip. Yani hangi saç modelini seçersen seç, süper bir sonuç elde edersin :)
Şimdi, dalgalı saçların için seçtiğimiz hızlı ve kolay saç modellerine göz atmaya ne dersin?

Saçlarını hızlıca şekillendirmek için neye ihtiyacın var?

Saçların uzun da olsa, kısa da olsa saçlarını çabucak şekillendirmek için ihtiyacın olan doğru şekillendirici ürünleri kullanmak. Saçların dalgalı olduğu için bizim önerimiz L’Oréal Professionnel Tecni ART Full Volume Şekillendirici Köpük kullanman.
Uzman L’Oréal Professionnel kuaför salonlarında bulabileceğin bu şekillendirici köpük Saç Sırları.com editörleri olarak bizim de favorilerimizden :) Hacim veren ve güçlü tutuşa sahip köpük dokusu sayesinde dalgalarımız daha belirgin oluyor, saçlarımız harika görünüyor!
Full Volume
L'Oréal Professionnel Tecni ART Full Volume
( Şekillendirici Köpük )
Keşfet
Şimdi, gelelim L’Oréal Professionnel Tecni ART Full Volume Şekillendirici Köpük ile yapabileceğin saç modellerine!

Saçların uzunsa:

Dağınık dalgalı saç modeli

Sadece birkaç dakika içerisinde hazır olmak istiyorsan dağınık dalgalı saç modeli tam sana göre demektir! Saçlarına L’Oréal Professionnel Tecni ART Full Volume Şekillendirici Köpük uygulayıp, aynı yukarıdaki gibi ellerinle baskılayarak köpüğü tüm saçına dağıt.
Ardından fön makinesinin vigo başlığı ile saçlarını şekillendir. İşte dağınık dalgaların hazır!

Sahil dalgalı saç modeli

Yazın en sevdiğimiz yanlarından olan denizden çıktıktan sonra ortaya çıkan dalgalı görünüme artık denize girmeden de ulaşabilirsin! Tecni ART Full Volume Şekillendirici Köpüğü saçlarına uygulayıp saçının her iki tarafını da ör. Ardından örgüleri fön makinesiyle kurut. Örgüleri ortaya çıkan görünüme eminiz ki bayılacaksın!

Dağınık topuz

Bu saç modeli için avcuna bir miktar Tecni ART Full Volume Şekillendirici Köpüğü alıp saçının önce alt, sonra da üst kısımlarına uygula.
Ardından saçını tepede atkuyruğu yapıp bu atkuyruğunu yukarıdaki şekilde bağla ve bu düğümün uçlarını tel tokalarla birleştirerek topuz görünümü elde et. Hem kolay, hem de çok havalı olan bu topuz stilini ister özel davetlerde, istersen de günlük olarak kullanabilirsin.

Saçların kısaysa:

Dalgalı bob

Saçların bob kesimdeyse hızlıca dalgalı bob görünümüne Tecni ART Full Volume Şekillendirici Köpüğü’n yardımıyla ulaşman hiç de zor değil! Köpüğü saçlarına uyguladıktan sonra saçını minik tutamlara ayırıp burgu şekli ver. Sonrasında da bu burguları fön makinesiyle kurut. Burguları açınca dalgalı bob saçların hazır!

Dağınık pixie saçlar

Saçların pixie kesimdeyse çok pratik şekilde havalı bir görünüme ulaşabilirsin. Nemli saçlarına Tecni ART Full Volume Şekillendirici Köpüğü uyguladıktan sonra düz bir fırça ile tarayarak kurut. Ardından yeniden köpük uygulayıp saçlarını dağıtarak şekillendir. Dağınık pixie saçların ve sen eminiz ki çok havalı görüneceksiniz!

Dağınık fönlü saçlar

Saçların kısa olduğu için fön çekmek çok kolay olacaktır; tabii ki bir de Tecni ART Full Volume Şekillendirici Köpük yardımıyla işin daha da kolay :) Saçlarına köpüğü uygulayıp yukarıdaki gibi, yuvarlak fırça yardımıyla fön çekmeye başla. Tüm saçına bu şekilde fön çektikten sonra hazırsın!

Photo credit: Getty Images.com

​İnce Telli Saçları Küçük Hilelerle Gürleştirmek

Şubat 07, 2018 0 Comments

İnce telli saçlarını bu ipuçlarıyla kolayca gürleştirebilirsin!

Saçları ultra ince telli olan biri olarak, ince telli saçlarımın daha gür, dolgun görünmesi için aklına gelebilecek her türlü saç ipucunu denedim. Bazıları çok işe yarasa da, bazıları neredeyse hiç işe yaramadı! Bu işe yarayan hileleri ise seninle paylaşmak istedim. Bakalım benim deneyip, sonucundan memnun kaldığım hileler nelermiş!

1.Aşırı ısı uygulamamalısın

Üst üste saç kurutmak, fön çekmek, düzleştirici ve maşayı çok sık kullanmak, saç tellerinin yapısını bozar. Saçların esnekliğini ve doğal hacmini kaybeder. Bu nedenle, eğer ısı kullanmak istiyorsan mutlaka önceden saçlarına bakım yağı, durulanmayan bakım kremi gibi bir ürün kullanmanı öneririm.

2.Orta uzunlukta saç kesimine geçiş yapmalısın

Orta uzunlukta ve kısa saçlar ince telli saçlar için idealdir. Saçlar ne kadar uzun olursa, o kadar ağırlaşır ve hacimsiz görünür.

3.Her ince telli saçlı kadının çantasında bulunmalı!

İnce telli saçlara sahipsen mutlaka hafif formüllü, ultra hacim veren bir saç spreyi edinmen gerekir. Bu spreyi saçlarına aşağıdan yukarıya doğru uygulamalısın.

4.Bigudilerden yararlanmalısın

Eski usul bigudiler ince telli saçlıysan senin en iyi arkadaşın olabilir! Bigudileri nasıl kullanacağını bilmiyorsan buraya tıklayabilirsin.

5.Şekillendirici köpüğü uygulamanın doğru yolu

Öncelikle saçlarının nemli olması gerekir. Golf topu büyüklüğünde köpüğü avucuna alıp, bir tutam saçına tarak yardımıyla uygula. Tüm saçına aynı işlemi uygula. Bu şekilde uyguladığında saçların artık köpük uyguladığındaki gibi sert bir görünümde olmaz.

6.Katlı bir kesim tercih etmelisin

Eğer uzun saçlarından vazgeçmek istemiyorsan, katlı bir saç kesimi de kullanabilirsin. Böylece saçların daha hareketli görünür.

7.Krepe yapmayı denemelisin

Krepe yapmak saçlarına anında daha volümlü, daha gür bir görünüm verir. Eğer nasıl krepe yapabileceğini merak ediyorsan buraya tıklayabilirsin!
Photo credit: Fotolia, Pinterest.com, Giphy.com
PaylaşBu görünüm için mutlaka deneyin!
STUDIO/PRO Boost It Hacim Spreyi
STUDIO/PRO Boost It Hacim Spreyi
( Saç Spreyi )
Satın Al
Heat It Hot&Big 72 Saat Hacim Etkili Saç Spreyi
Heat It Hot&Big 72 Saat Hacim Etkili Saç Spreyi
( Şekillendirici Wax )
Satın Al
L'Oréal Paris Studio Line Silk & Gloss Bukle Belirginleştirici Köpük
L'Oréal Paris Studio Line Silk & Gloss Bukle Belirginleştirici Köpük
( Köpük )
Satın Al

​İnce Telli Saçlara Özel Yaz Bakımı Önerileri

Şubat 07, 2018 0 Comments

İnce telli saçlarına uygun bir bakım arıyorsan doğru yerdesin!

İnce telli saçlara sahip olduğun için hacimsiz, zayıf hatta biraz da seyrekleşen saçlarla başa çıkmak zorunda mı kalıyorsun? İşte bu durumların aynısını ben de yaşıyordum. Hangi saç modelini denersem deneyeyim saçlarım sönük ve cansız görünüyordu. Bir de üstüne üstlük saçlarım seyrelmeye başlamıştı… Ama bu sorunlar için süper bir çözüm buldum! Yaz boyunca sen de bu çözümü deneyerek daha gür ve yoğun saçlara sahip olabilirsin! 

İnce telli saç sorununu nasıl çözdüm?

Her şeyden önce şu anda kullandığın şampuanını gözden geçirmeni öneririm. Eğer kullandığın şampuanın ince telli saçlara uygun değilse saçlarına fayda yerine zarar bile sağlayabilir ve saçlarını daha da zayıf bir hale getirebilir. Ben ilk iş olarak şampuanımı Vichy Dercos Neogenic Şampuan ile değiştirdim.

İnce telli, seyrelen saçlarım bu şampuanla beraber sanki daha bir dolgun ve gür görünmeye başladı. Şampuan zaten ince telli, seyrelen saçları hedeflediği için tam aradığımı bulmuş oldum. Hatta zayıf saçlarım güçlendi ve kullanmaya başladıktan bir süre sonra saçlarım hacim kazandı diyebilirim.

Güçlenen ince telli saçlar

Saçlarına güç katmak için aslında düzenli olarak saçlarını beslemen gerekiyor. İnce telli saçlarımın güçlenmesini, düzenli olarak saçlarımı besleyerek sağladım. İnce telli saçlarımın güçlenmesini hem sağlıklı beslenerek içerden, hem de düzenli bakım yaparak dışardan yaparak sağladım. Daha önce beslenmeme dikkat etmezken ve özellikle de bol bol abur cubur tüketirken saçlarım fazla yağlanmaya, incelmeye ve seyrelmeye başlamıştı.
Sonrasında bu duruma artık bir son vermem gerektiğine karar verdim ve beslenme düzenimi tamamen değiştirdim! Tabii bir de yukarıda da bahsettiğim gibi Vichy Dercos Neogenic Şampuan'ı kullanmaya başladım. İlk başladığımda günlük olarak kullanıyordum ama etkisini gördükçe gün aşırı kullanmaya devam ettim ve sonuçlar bir harika!
Bu arada atlamamam gereken bir nokta daha var: şampuanla birlikte düzenli olarak aynı serinin Neogenic Serum'unu da kullandım ve saçlarımın güçlenmesinde bunun da etkisini gözlemledim.

Peki, nasıl kullandım?

Bu serumu şampuan uygulamasından sonra ıslak saç diplerime uyguladım ve kurumaya bıraktım. Yaz boyunca sen de saç diplerine düzenli olarak uygulayarak ince telli saçlarına süper bir iyilik yapabilirsin!
Seyrelen ve incelen saçlarının gözle görülür şekilde yoğunlaştığını görünce eminim ki sen de çok mutlu olacaksın.

Photo credit: istockphoto.com, pinterest.com